Uzay Sabancı artık resmen baba oldu. Mahkeme babalık testinin sonucunu onayladı.
Fatma D.’nin Nazlı Sabancı ile evli olan işinsanı Hacı Sabancı’ya açtığı ‘babalık’ davası sonuçlandı. Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda mahkeme, Hacı Sabancı’nın 3 yaşındaki küçük Uzay’ın babası olduğunun tespitine karar verdi.

İstanbul Aile Mahkemesi'nde uzun süredir devam eden ve kamuoyunda geniş yankı bulan bir babalık davasında nihai karar verildi. Davanın tarafları, iş insanı Hacı Sabancı ve Fatma D . idi. Fatma D ., 2 Şubat 2021 tarihinde dünyaya gelen oğlu Uzay'ın babasının Hacı Sabancı olduğunu iddia ederek mahkemeye başvurmuştu. Davaya dair dilekçede, Hacı Sabancı ile çocuğu arasında DNA testiyle soybağının tespit edilmesi ve Hacı Sabancı'nın babalığına karar verilerek çocuğun nüfus kaydının yapılması talep edilmişti.
Yaklaşık bir yıl süren yasal sürecin ardından, mahkeme tarafından Hacı Sabancı, Fatma D . ve küçük Uzay Adli Tıp Kurumu'na yönlendirilerek DNA örnekleri verildi. Sonuçlar, Hacı Sabancı ile Uzay arasında %99.99 oranında bir uyum olduğunu ortaya koydu. Bu yüksek oranda uyum, neredeyse kesin bir babalık ilişkisini gösteriyordu. Ancak, bu sonuç davayı tamamen noktalamak için yeterli olmadı. Davanın karar duruşması gizli olarak yapıldı ve taraf avukatları farklı görüşler ortaya koydu.
Fatma D .'nin avukatı, Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda davanın kabul edilmesini talep etti. %99.99 oranının babalık ilişkisini kesin olarak kanıtladığı ve raporun hukuki geçerliliğinin tartışılmaz olduğu savunuldu. Öte yandan, Hacı Sabancı'nın avukatları ise Adli Tıp Kurumu raporunun yeterli olmadığı ve üst kurula gönderilmesi gerektiği yönünde itirazda bulundular. Avukatlar, adli yargılama hakkı gereği delillerin tam olarak toplanmadığını, %99.99 oranının kesinlik içermediğini ve raporun ulaştığı sonuca dair yeterli açıklamanın bulunmadığını iddia ettiler. Bu itirazlar, babalık davasının karmaşık ve hukuki açıdan incelikli bir süreç olduğunu göstermekteydi.
Mahkeme, tarafların sunmuş olduğu delilleri ve savunmaları dikkatlice değerlendirdikten sonra kararını açıkladı. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu raporunun bulgularını esas alarak Hacı Sabancı'nın küçük Uzay'ın babası olduğuna hükmetti. Bu karar, yüksek oranda uyum gösteren DNA test sonuçlarının hukuki ağırlığını ve mahkemenin bu kanıta verdiği önemi ortaya koyuyordu. Ancak, Hacı Sabancı'nın avukatlarının itirazlarının mahkeme tarafından dikkate alınmaması, davada yaşanan gerilimi ve karşıt görüşleri de gözler önüne seriyordu.
Bu karar, sadece Hacı Sabancı ve Fatma D .'nin hayatlarını değil, aynı zamanda kamuoyunu da derinden etkiledi. Hacı Sabancı'nın evli ve Arzu Alara adında bir kızı olması, davanın sosyal ve ahlaki boyutunu daha da karmaşık hale getiriyordu. Olayın medyada geniş yer bulması ve kamuoyunda tartışmalara yol açması, babalık davalarının sosyal ve hukuki boyutunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Ayrıca, Adli Tıp Kurumu raporlarının hukuki ağırlığı ve DNA test sonuçlarının yorumlanması konusunda da tartışmalara neden oldu.
Kararın ardından, hem Fatma D . hem de Hacı Sabancı tarafının nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu. Hacı Sabancı'nın avukatlarının üst kurula yapacakları itirazın sonucu ve kararın kesinleşmesinin ardından tarafların alacağı hukuki ve sosyal adımlar, bu davanın uzun vadeli sonuçlarını belirleyecek önemli faktörler olacaktır. Bu olay, babalık davalarında DNA testlerinin önemini vurgularken, aynı zamanda adli süreçlerin inceliklerini ve olası itirazları da gözler önüne sermiştir. Olayın kamuoyunda yarattığı etki ve gelecekteki yasal süreçlere etkisi, uzun süre tartışılacaktır. Özellikle, çocuğun menfaatlerinin ön plana çıkarılması ve adalete ulaşmanın yolları üzerine yeniden düşüncelere yol açması beklenmektedir.
Yaklaşık bir yıl süren yasal sürecin ardından, mahkeme tarafından Hacı Sabancı, Fatma D . ve küçük Uzay Adli Tıp Kurumu'na yönlendirilerek DNA örnekleri verildi. Sonuçlar, Hacı Sabancı ile Uzay arasında %99.99 oranında bir uyum olduğunu ortaya koydu. Bu yüksek oranda uyum, neredeyse kesin bir babalık ilişkisini gösteriyordu. Ancak, bu sonuç davayı tamamen noktalamak için yeterli olmadı. Davanın karar duruşması gizli olarak yapıldı ve taraf avukatları farklı görüşler ortaya koydu.
Fatma D .'nin avukatı, Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda davanın kabul edilmesini talep etti. %99.99 oranının babalık ilişkisini kesin olarak kanıtladığı ve raporun hukuki geçerliliğinin tartışılmaz olduğu savunuldu. Öte yandan, Hacı Sabancı'nın avukatları ise Adli Tıp Kurumu raporunun yeterli olmadığı ve üst kurula gönderilmesi gerektiği yönünde itirazda bulundular. Avukatlar, adli yargılama hakkı gereği delillerin tam olarak toplanmadığını, %99.99 oranının kesinlik içermediğini ve raporun ulaştığı sonuca dair yeterli açıklamanın bulunmadığını iddia ettiler. Bu itirazlar, babalık davasının karmaşık ve hukuki açıdan incelikli bir süreç olduğunu göstermekteydi.
Mahkeme, tarafların sunmuş olduğu delilleri ve savunmaları dikkatlice değerlendirdikten sonra kararını açıkladı. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu raporunun bulgularını esas alarak Hacı Sabancı'nın küçük Uzay'ın babası olduğuna hükmetti. Bu karar, yüksek oranda uyum gösteren DNA test sonuçlarının hukuki ağırlığını ve mahkemenin bu kanıta verdiği önemi ortaya koyuyordu. Ancak, Hacı Sabancı'nın avukatlarının itirazlarının mahkeme tarafından dikkate alınmaması, davada yaşanan gerilimi ve karşıt görüşleri de gözler önüne seriyordu.
Bu karar, sadece Hacı Sabancı ve Fatma D .'nin hayatlarını değil, aynı zamanda kamuoyunu da derinden etkiledi. Hacı Sabancı'nın evli ve Arzu Alara adında bir kızı olması, davanın sosyal ve ahlaki boyutunu daha da karmaşık hale getiriyordu. Olayın medyada geniş yer bulması ve kamuoyunda tartışmalara yol açması, babalık davalarının sosyal ve hukuki boyutunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Ayrıca, Adli Tıp Kurumu raporlarının hukuki ağırlığı ve DNA test sonuçlarının yorumlanması konusunda da tartışmalara neden oldu.
Kararın ardından, hem Fatma D . hem de Hacı Sabancı tarafının nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu. Hacı Sabancı'nın avukatlarının üst kurula yapacakları itirazın sonucu ve kararın kesinleşmesinin ardından tarafların alacağı hukuki ve sosyal adımlar, bu davanın uzun vadeli sonuçlarını belirleyecek önemli faktörler olacaktır. Bu olay, babalık davalarında DNA testlerinin önemini vurgularken, aynı zamanda adli süreçlerin inceliklerini ve olası itirazları da gözler önüne sermiştir. Olayın kamuoyunda yarattığı etki ve gelecekteki yasal süreçlere etkisi, uzun süre tartışılacaktır. Özellikle, çocuğun menfaatlerinin ön plana çıkarılması ve adalete ulaşmanın yolları üzerine yeniden düşüncelere yol açması beklenmektedir.
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 6 kişi görüntüledi!
❤️ Sevilen post! Son 24 saatte 0 kişi favoriledi!
🏷️ Beklenen post! Son 24 saatte 0 kişi kaydetti!
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 6 kişi görüntüledi!