Usta sanatçı Leman Sam güldürdü! 'Beni deli sanacaklar'
Usta sanatçı Leman Sam, önceki gün Cihangir’de objektiflere takıldı. Sokak kedilerini besleyen Sam, basın mensuplarıyla kısa bir sohbet gerçekleştirdi.

Cihangir'in dar sokaklarında, güneşin hafifçe vurduğu bir taş duvara yaslanmıştı Leman Sam. Elinde bir poşet, içinde ise sokak kedilerinin gözlerini parlatacak lezzetli lokmalar vardı. Kediler, sanki onu yıllardır bekliyormuş gibi, etrafını çevirmişti. Tüylerinin arasından parıldayan gözler, minik miyavlamalar, ve bir anda oluşan sevimli bir kalabalık… Bu sahne, ünlü sanatçının hayatının ayrılmaz bir parçası gibiydi. Fotoğraf makinelerinin flaşları patladığında ise, Leman Sam’in yüzünde tanıdık bir gülümseme belirdi. Basın mensuplarının sorularına, kendine has, sıcak ve esprili üslubuyla cevap vermeye başladı. "Sürekli çekiyorsunuz, beni deli sanacaklar!" dedi kahkahalarla. Kedilerin etrafını sardığı anı tarif ederken gözlerindeki parıltı, bu dostluğun derinliğini gözler önüne seriyordu. Bu anlar, onun hayatının, şamatalı sahnelerin ötesinde, basit ama değerli mutluluklarını yansıtan bir penceresiydi. Sokak kedileriyle kurduğu bu bağ, yetenekli bir sanatçının hassas ve merhamet dolu ruhunu gözler önüne seriyordu.
Konuşma, Leman Sam’in sanat dünyasından çok öteye uzanıyordu. Kızı Şevval Sam'ın yeni çıkardığı ninni albümü hakkında konuşurken, gözlerindeki gurur ve heyecan belirgindi. "Şevval'in bana göndereceklerini dört gözle bekliyorum," dedi heyecanla. Sesinde, bir annenin kızının başarısından duyduğu tarifsiz mutluluğu duymak mümkündü. "Onları dinlemek için sabırsızlanıyorum. Çok ama çok beğendim, çocuk gibi o ninnileri dinlemek istiyorum." Sözlerindeki samimiyet, onların aralarındaki güçlü bağın ve karşılıklı sevginin bir göstergesiydi. Bir sanatçı olarak değil, anne olarak duygularını paylaşması, onu daha da sevimli kılıyordu. Bu albüm, sadece müzik dünyasına bir katkı değil, anne-kız arasında yaşanan özel bir anın, dünyayla paylaşımıydı.
Ancak Leman Sam’in hikayesi, sadece sevinç ve başarılarla dolu değildi. Geçtiğimiz aylarda geçirdiği operasyon, hayatının bir başka gerçeğini ortaya koyuyordu. Omurilikteki bir kitlenin alınmasıyla sonuçlanan ameliyatın zorlu sürecini anlatırken, sesi biraz kısılıyordu ama gözlerindeki kararlılık hiç sönmüyordu. "Bazı yerleri etkiledi, sinirleri kestiler, kemiği kestiler onu alırken," dedi sakin bir şekilde. Ameliyatın fiziksel etkilerinden bahsederken, kendine has mizahını da eklemeyi ihmal etmedi. "Biraz geç iyileşiyorum. Yürüyorum ama eskisi gibi dans edemiyorum." Ancak bu zorluklar onu yıldırmamıştı. Ameliyattan bir buçuk ay sonra bastonla sahneye çıkmıştı. Şimdi ise bastonu atmış, hayata ve sahneye tutkuyla bağlılığını gösteriyordu. "Başka türlü çürür insan, ihtiyarlarım sahneye çıkmazsam," dedi kararlılıkla. Bu sözler, sadece bir sanatçının sahneye olan özlemini değil, hayata olan bağlılığını, yaşama sevincini de ifade ediyordu. Leman Sam, hayatın iniş çıkışlarına rağmen, umudunu ve azmini koruyordu. Onun hikayesi, sadece bir sanatçının başarı öyküsü değil, hayata sıkı sıkıya tutunmanın, sevgiyi paylaşmanın ve her şeye rağmen direnmenin güçlü bir anlatımıydı. Cihangir sokaklarında kedilerini beslerken, onların sevgisine sığınıyorken, aynı zamanda bize hayata dair kıymetli dersler veriyordu. O, sadece bir sanatçı değil, bir yaşam örneğiydi.
Konuşma, Leman Sam’in sanat dünyasından çok öteye uzanıyordu. Kızı Şevval Sam'ın yeni çıkardığı ninni albümü hakkında konuşurken, gözlerindeki gurur ve heyecan belirgindi. "Şevval'in bana göndereceklerini dört gözle bekliyorum," dedi heyecanla. Sesinde, bir annenin kızının başarısından duyduğu tarifsiz mutluluğu duymak mümkündü. "Onları dinlemek için sabırsızlanıyorum. Çok ama çok beğendim, çocuk gibi o ninnileri dinlemek istiyorum." Sözlerindeki samimiyet, onların aralarındaki güçlü bağın ve karşılıklı sevginin bir göstergesiydi. Bir sanatçı olarak değil, anne olarak duygularını paylaşması, onu daha da sevimli kılıyordu. Bu albüm, sadece müzik dünyasına bir katkı değil, anne-kız arasında yaşanan özel bir anın, dünyayla paylaşımıydı.
Ancak Leman Sam’in hikayesi, sadece sevinç ve başarılarla dolu değildi. Geçtiğimiz aylarda geçirdiği operasyon, hayatının bir başka gerçeğini ortaya koyuyordu. Omurilikteki bir kitlenin alınmasıyla sonuçlanan ameliyatın zorlu sürecini anlatırken, sesi biraz kısılıyordu ama gözlerindeki kararlılık hiç sönmüyordu. "Bazı yerleri etkiledi, sinirleri kestiler, kemiği kestiler onu alırken," dedi sakin bir şekilde. Ameliyatın fiziksel etkilerinden bahsederken, kendine has mizahını da eklemeyi ihmal etmedi. "Biraz geç iyileşiyorum. Yürüyorum ama eskisi gibi dans edemiyorum." Ancak bu zorluklar onu yıldırmamıştı. Ameliyattan bir buçuk ay sonra bastonla sahneye çıkmıştı. Şimdi ise bastonu atmış, hayata ve sahneye tutkuyla bağlılığını gösteriyordu. "Başka türlü çürür insan, ihtiyarlarım sahneye çıkmazsam," dedi kararlılıkla. Bu sözler, sadece bir sanatçının sahneye olan özlemini değil, hayata olan bağlılığını, yaşama sevincini de ifade ediyordu. Leman Sam, hayatın iniş çıkışlarına rağmen, umudunu ve azmini koruyordu. Onun hikayesi, sadece bir sanatçının başarı öyküsü değil, hayata sıkı sıkıya tutunmanın, sevgiyi paylaşmanın ve her şeye rağmen direnmenin güçlü bir anlatımıydı. Cihangir sokaklarında kedilerini beslerken, onların sevgisine sığınıyorken, aynı zamanda bize hayata dair kıymetli dersler veriyordu. O, sadece bir sanatçı değil, bir yaşam örneğiydi.
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 4 kişi görüntüledi!
❤️ Sevilen post! Son 24 saatte 0 kişi favoriledi!
🏷️ Beklenen post! Son 24 saatte 0 kişi kaydetti!
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 4 kişi görüntüledi!