Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, Gezi Parkı olaylarını anlatan bir projede yer almışlardı…
Ayşe Barım soruşturmasında, haklarında 'yalan tanıklık' suçundan soruşturma başlatılan ünlü oyuncular; Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu, bu kez şüpheli sıfatıyla ifade verdi.

İD İletişim Danışmanlık kurucu ortağı ve menajer Ayşe Barım , İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Gezi Parkı soruşturması kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme" suçundan tutuklanmıştı. Bu tutuklama, olayların seyrini önemli ölçüde değiştirerek, tanık sıfatıyla daha önce ifade veren oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu 'nun da soruşturma kapsamına alınmasına yol açtı. İki oyuncu da yalan tanıklık suçlamasıyla karşı karşıya kaldı ve bu kez şüpheli sıfatıyla savcı huzurunda ifade verdiler.
Habertürk’ün haberine göre, soruşturmanın odak noktası, Gezi Parkı olayları sırasında çekilen fotoğraflar, Memet Ali Alabora ile olan ilişkileri ve Alabora ile Barım arasında geçen iddia edilen "bildiri" diyaloğu oldu. Halit Ergenç, avukatıyla birlikte verdiği ifadede, Memet Ali Alabora ile olan ilişkisini konservatuvar yıllarına dayandırarak açıkladı. 1989 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Opera Bölümü'nde eğitim aldığını belirten Ergenç, o dönem İstanbul'da iki büyük konservatuvar olduğunu ve öğrencilerin birbirlerini "karşı konservatuvar" olarak gördüklerini anlattı. Alabora'yı da karşı konservatuvarda okuduğu için tanıdığını, ancak hiçbir zaman yakın arkadaşlık veya ahbaplık kurmadıklarını vurguladı.
Ergenç, Alabora ile olan iletişimlerinin oldukça sınırlı olduğunu, Alabora'nın Oyuncular Sendikası Başkanı olması nedeniyle sendikayla ilgili bir ya da iki kez görüştüğünü, bazı galalar veya toplantılarda karşılaştıklarını, ancak planlı bir görüşmelerinin olmadığını belirtti. 2021 ve 2024 yılları arasında İngiltere'de yaşadığını ve bu dönemde de Alabora ile hiçbir şekilde görüşmediğini, telefonla bile iletişim kurmadığını ifade etti. Gezi Parkı döneminde farklı bir telefon numarası kullandığını ve bu numaradaki kayıtların incelenmesinin mümkün olduğunu, ancak bu iletişimlerin de Alabora'nın sendika başkanı olması nedeniyle iş gereği olduğunu düşündüğünü söyledi.
Gezi Parkı'nda Alabora ile birlikte çekilmiş fotoğraflar hakkında ise Ergenç, o gün Cihangir'de olduklarını ve Gezi Parkı'nın halka açıldığı haberini alınca Oyuncular Sendikası'na bağlı oyuncularla birlikte parka doğru yürüdüklerini anlattı. Fotoğrafta kendileriyle birlikte çok sayıda insanın olduğunu ve fotoğraftaki bazı kişileri tanımadığını belirtti. Alabora'nın Oyuncular Sendikası başkanı olması nedeniyle fotoğrafta bulunduğunu ve fotoğrafın arka taraftan çekildiğini hatırladığını söyledi. Ayşe Barım ile Memet Ali Alabora arasında geçen iddia edilen bildiri diyaloğuna ilişkin herhangi bir bilgisi olmadığını, o dönem Sendika'dan kendisine herhangi bir bildiri gelmediğini ve Alabora'nın Gezi Parkı olaylarında ana aktör olarak yer aldığına dair bir bilgisi bulunmadığını ifade etti.
Son olarak, Gezi Parkı'na gitme sebebinin tamamen çevrecilik ve ağaçların kesilmemesi amacıyla olduğunu, ancak bazı grupların parka gelmesi ve durumun kötüye gitmesi üzerine Kadir Topbaş, Avni Mutlu ve dönemin Başbakanı ile görüştüklerini ve bir daha parka gitmediklerini belirtti. Üzerine atılan suçlamaları kabul etmediğini de ekledi.
Rıza Kocaoğlu ise verdiği ifadede, Memet Ali Alabora'yı hem oyuncu hem de Gezi Parkı döneminde Oyuncular Sendikası Başkanı olarak tanıdığını, ancak Alabora'nın numarasının kendisinde olmadığını ve bir irtibatlarının olmadığını belirtti. Gezi Parkı'nda çekilen fotoğrafta kendisinin Halit Ergenç'in arkasında olduğunu ve fotoğrafta bulunma sebebinin sanatçı arkadaşlarıyla birlikte olma isteği olduğunu, bunun Alabora ile bir ilgisi olmadığını açıkladı. Kendisine de o dönem Sendika'dan herhangi bir bildiri gelmediğini ifade etti. İki oyuncunun ifadeleri, Gezi Parkı olaylarının ve ardından başlatılan soruşturmanın karmaşıklığını ve geniş kapsamını bir kez daha ortaya koydu. Olayların siyasi boyutu ve tanıklıkların doğruluğu, soruşturmanın gidişatını belirleyecek önemli etkenler arasında yer alıyor.
Habertürk’ün haberine göre, soruşturmanın odak noktası, Gezi Parkı olayları sırasında çekilen fotoğraflar, Memet Ali Alabora ile olan ilişkileri ve Alabora ile Barım arasında geçen iddia edilen "bildiri" diyaloğu oldu. Halit Ergenç, avukatıyla birlikte verdiği ifadede, Memet Ali Alabora ile olan ilişkisini konservatuvar yıllarına dayandırarak açıkladı. 1989 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Opera Bölümü'nde eğitim aldığını belirten Ergenç, o dönem İstanbul'da iki büyük konservatuvar olduğunu ve öğrencilerin birbirlerini "karşı konservatuvar" olarak gördüklerini anlattı. Alabora'yı da karşı konservatuvarda okuduğu için tanıdığını, ancak hiçbir zaman yakın arkadaşlık veya ahbaplık kurmadıklarını vurguladı.
Ergenç, Alabora ile olan iletişimlerinin oldukça sınırlı olduğunu, Alabora'nın Oyuncular Sendikası Başkanı olması nedeniyle sendikayla ilgili bir ya da iki kez görüştüğünü, bazı galalar veya toplantılarda karşılaştıklarını, ancak planlı bir görüşmelerinin olmadığını belirtti. 2021 ve 2024 yılları arasında İngiltere'de yaşadığını ve bu dönemde de Alabora ile hiçbir şekilde görüşmediğini, telefonla bile iletişim kurmadığını ifade etti. Gezi Parkı döneminde farklı bir telefon numarası kullandığını ve bu numaradaki kayıtların incelenmesinin mümkün olduğunu, ancak bu iletişimlerin de Alabora'nın sendika başkanı olması nedeniyle iş gereği olduğunu düşündüğünü söyledi.
Gezi Parkı'nda Alabora ile birlikte çekilmiş fotoğraflar hakkında ise Ergenç, o gün Cihangir'de olduklarını ve Gezi Parkı'nın halka açıldığı haberini alınca Oyuncular Sendikası'na bağlı oyuncularla birlikte parka doğru yürüdüklerini anlattı. Fotoğrafta kendileriyle birlikte çok sayıda insanın olduğunu ve fotoğraftaki bazı kişileri tanımadığını belirtti. Alabora'nın Oyuncular Sendikası başkanı olması nedeniyle fotoğrafta bulunduğunu ve fotoğrafın arka taraftan çekildiğini hatırladığını söyledi. Ayşe Barım ile Memet Ali Alabora arasında geçen iddia edilen bildiri diyaloğuna ilişkin herhangi bir bilgisi olmadığını, o dönem Sendika'dan kendisine herhangi bir bildiri gelmediğini ve Alabora'nın Gezi Parkı olaylarında ana aktör olarak yer aldığına dair bir bilgisi bulunmadığını ifade etti.
Son olarak, Gezi Parkı'na gitme sebebinin tamamen çevrecilik ve ağaçların kesilmemesi amacıyla olduğunu, ancak bazı grupların parka gelmesi ve durumun kötüye gitmesi üzerine Kadir Topbaş, Avni Mutlu ve dönemin Başbakanı ile görüştüklerini ve bir daha parka gitmediklerini belirtti. Üzerine atılan suçlamaları kabul etmediğini de ekledi.
Rıza Kocaoğlu ise verdiği ifadede, Memet Ali Alabora'yı hem oyuncu hem de Gezi Parkı döneminde Oyuncular Sendikası Başkanı olarak tanıdığını, ancak Alabora'nın numarasının kendisinde olmadığını ve bir irtibatlarının olmadığını belirtti. Gezi Parkı'nda çekilen fotoğrafta kendisinin Halit Ergenç'in arkasında olduğunu ve fotoğrafta bulunma sebebinin sanatçı arkadaşlarıyla birlikte olma isteği olduğunu, bunun Alabora ile bir ilgisi olmadığını açıkladı. Kendisine de o dönem Sendika'dan herhangi bir bildiri gelmediğini ifade etti. İki oyuncunun ifadeleri, Gezi Parkı olaylarının ve ardından başlatılan soruşturmanın karmaşıklığını ve geniş kapsamını bir kez daha ortaya koydu. Olayların siyasi boyutu ve tanıklıkların doğruluğu, soruşturmanın gidişatını belirleyecek önemli etkenler arasında yer alıyor.
Benzer Yazılar

Lefter’in babasını canlandıran Halit Ergenç’in gerçek hayattaki oğlu Ali kocaman oldu! İşte Bergüzar Korel ile Halit Ergenç'in ilk göz ağrısı Ali!

Bergüzar Korel büyük oğlu Ali’yi paylaştı! Halit Ergenç’le 15 yıllık evliliğin ilk meyvesine bakın! ’Yanımdaki koca adam...’

🚀 Popüler post! Son 24 saatte 7 kişi görüntüledi!
❤️ Sevilen post! Son 24 saatte 0 kişi favoriledi!
🏷️ Beklenen post! Son 24 saatte 0 kişi kaydetti!
🚀 Popüler post! Son 24 saatte 7 kişi görüntüledi!