Magazin Cafe
Magazin

Cem Davran, ilk görüşte eşine aşık olduğunu, ancak o sırada başka bir ilişki içinde olduğunu itiraf etti.

Cem Davran, konuk olduğu programda yaptığı açıklamalarla sosyal medyada gündem oldu. Ünlü oyuncu programda genç meslektaşlarını eleştirdi: “İyi sanıyorlar kendilerini, iyi değiller. Boşlukta dolanıyorlar.”

Sedef Karatay |
Cem Davran, ilk görüşte eşine aşık olduğunu, ancak o sırada başka bir ilişki içinde olduğunu itiraf etti.
Cem Davran, ilk görüşte eşine aşık olduğunu, ancak o sırada başka bir ilişki içinde olduğunu itiraf etti.
Cem Davran ve Ahmet Mümtaz Taylan’ın “Empati” programındaki sohbeti, sadece bir sanatçı sohbetinin ötesine geçen, nesiller arası iletişim ve değerler üzerine düşündürücü bir tartışmaya dönüşmüş. Davran’ın, genç oyuncuların kendilerinden önceki kuşaklara ve özellikle kendisine duyduğu saygısızlığa dair eleştirisi, dikkat çekici bir nokta. "Biz büyüklerden bahsederken bile heyecanlanıyoruz," diyen Davran, genç oyuncuların röportajlarda kendilerine rol veren isimleri anmaktan kaçınmalarını, mesleki bir saygısızlık olarak yorumluyor. Bu durumun, genç kuşaklarda giderek artan bir kopukluğun ve kendilerini gereğinden fazla yetenekli görme eğiliminin bir göstergesi olduğunu belirtiyor. Davran'ın, "İyi sanıyorlar kendilerini, iyi değiller. Boşlukta dolanıyorlar" sözleri, bu kopukluğun yarattığı kaygıyı açıkça dile getiriyor. Bu eleştiri, yalnızca isimlerini anmaktan kaçınma davranışını değil, daha geniş anlamda genç oyuncuların mesleki gelişimlerinde geçmiş deneyim ve bilginin önemini görmezden gelmelerini de işaret ediyor. Kendilerinden önceki nesillerin birikiminden ve tecrübelerinden faydalanma yerine, bir tür izolasyon içinde çalışmanın, kariyerlerinde olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ima ediyor. Bu durumun, sadece tiyatro dünyasıyla sınırlı kalmayıp, diğer mesleklerde de gözlemlenebilecek bir genel eğilim olduğunu düşünmek mümkün.

Davran'ın, "para mutluluk getirmez" klişesine karşı çıkışı da tartışmanın bir diğer önemli boyutu. "Parayı seviyorum, mutluluğa yarar," diyen Davran, özellikle Türkiye gibi bir coğrafyada paranın önemini vurguluyor. Yıllar önce bu fikrini canlı yayında dile getirip eleştirildiğini, ancak zamanla haklı çıktığını belirterek, sosyo-ekonomik gerçekleri göz ardı etmenin gerçekçi olmadığını savunuyor. Norveç veya Finlandiya gibi ülkelerdeki refah seviyesiyle Türkiye'nin durumunu karşılaştırarak, burada paranın sadece yaşam standardını değil, aynı zamanda hayatta kalmayı da sağlayan bir faktör olduğunu belirtiyor. Bu açıklaması, maddi refahın mutlulukla doğrudan bağlantılı olduğunu söylemektense, belirli bir yaşam standardını ve güvenliği sağlamasının, mutluluğa ulaşmak için gerekli bir temel olduğunu öne sürüyor. Dolayısıyla, "para mutluluk getirmez" söyleminin, idealist bir yaklaşım olarak görülebileceği, ancak gerçek hayat koşullarında her zaman geçerli olmayabileceği fikrini savunuyor.


Ahmet Mümtaz Taylan'ın "aşk" sorusuna verdiği yanıt ise, Davran'ın hayatına dair daha kişisel bir bakış açısı sunuyor. Evita müzikali çalışmaları sırasında tanıştığı eşini, hayatında daha önce başka bir ilişki varken gördüğü anda "evleneceğim kız" diye düşündüğünü anlatıyor. 25 yaşında, olgun bir yaşta aldığı bu kararı, ilişkisini önce bitirdikten sonra, "adam gibi" bir şekilde yeni ilişkiye başlamasıyla destekliyor. Bu anlattığı, aşkın mantıksal açıklamalardan öte, anlık bir içgüdüsel bağlantı olabileceğini gösteriyor. Ancak bu içgüdünün, sorumluluk bilinciyle birleştirilmesi gerektiğini de vurguluyor; mevcut ilişkisini bitirdikten sonra yeni ilişkiye başlaması, bu sorumluluk bilincini yansıtıyor. 1989'daki tanışma, 4 ay sonra nişanlanma ve 1990'daki evlilik, hızlı ama kararlı bir süreci gösteriyor; bu süreç, Davran'ın aşk konusunda hem tutkulu hem de sorumlu bir yaklaşımı olduğunu gösteriyor. Bu kısım, sanatçı kimliğinin ötesinde, insani yönünü ve değerlerini sergileyen bir anı olarak öne çıkıyor.

Sonuç olarak, Cem Davran’ın “Empati” programındaki açıklamaları, sadece kişisel deneyimleri değil, aynı zamanda nesiller arası iletişim sorunlarını, mesleki değerleri ve toplumsal gerçekleri de kapsayan geniş kapsamlı bir tartışmayı ortaya koyuyor. Davran'ın hem sert eleştirileri hem de samimi itirafları, programı sadece bir sohbetten öteye taşıyarak düşünmeye sevk eden bir deneyime dönüştürüyor.

🚀 Popüler post! Son 24 saatte 4 kişi görüntüledi!

❤️ Sevilen post! Son 24 saatte 0 kişi favoriledi!

🏷️ Beklenen post! Son 24 saatte 0 kişi kaydetti!

🚀 Popüler post! Son 24 saatte 4 kişi görüntüledi!